Friday, December 29

Music and gratitude bring deep understanding at year's end


"yeni yıl da neymiş gavur bayramı kutluyoruz olacak iş değil" naraları atan örümcek beyinli insanlara christmas ve new year's eve farkını anlatacak değilim ama bir season's greetings blogu yazmadan geçmek de olmaz sanırım.
bu yeni yıl mevzusu garip duygular uyandırıyor bende. yani evet büyük alışveriş merkezlerinin ışıklandırılması, her yerde noel babalar vs, ne yalan söyleyeyim bunlar bence hoş görüntüler, evet şekilciyim ve çok da umrumda değil.

televizyonlar da standartlaşıyor bu dönem, 2006da neler oldu programları bir yanda, yabancı dizilerin christmas episodeları öbür yanda, geçinip gidiyoruz.

bütün bunlar arasında insanların umutsuzca umut arama telaşlarına yeni yılı alet etmeleri bana biraz garip geliyor, nedir yani bir gece yatacağız, kalkacağız ve dünya daha güzel bir yer haline mi gelecek? yine de "benim hala umudum var/isyan etsem de istediğim kadar" diyerek bağlayabiliriz bu konuyu da. bağladım gitti.

yılın en kabus dönemi olan "yılbaşında napıyoruz?" dönemini de sorunsuz atlattık gibi görünüyor, zira bu sene bu soruyu kasımdan sormaya başlayan arkadaşlarım olmadığı gibi benim de yılbaşı ruhum yoktu, o yüzden yılbaşı gecesi nezih bir arkadaş yemeğinden sonra evimde daha küçük bir grupla sırp rakısı içip bayılmayı planlıyorum. sanırım yaşlandım, ya da enerjim gizli bir güç tarafından emildi, çünkü canım hiç bir şey yapmak istemiyor. fuzuli bir şekilde paralar harcanmasına rağmen oksijen eksikliği yaşanan yılbaşı partilerine katılmak da alışkanlığım olmadığı için, sakin, pijamalı ve mandalinalı bir yılbaşı beni bekler. sonrasındaki 9 günlük tatilde de boş evimde digiturkle romantik dakikalar yaşayacağım, tadından yenmez.

yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl herkese kutlu olsun.

No comments: