Sunday, April 8

shakespeare not-so-in-love

dişim ağrıyo ve iddaa kuponlarım yattı. şu durumda bu geceyi devam ettirmek için çok fazla sebebim yok gibi gözüküyor ancak uykum ve yapmam gereken işler için azmim olmadığından yüce bloguma sığındım. acaba bazı şeyleri sadece ihtiyaç duyduğumuzda kullanmamız onları değersizleştirir ve bizi bencilleştirir mi? pek sevgili blogumun bu duruma pek taktığını sanmıyorum; ben ise bencil olduğunu zaten kabul etmiş bir insan olduğum için siz bi zahmet sorunun aslında yüzeyde basit görünen ama derinde çok karmaşık olan yapısını çözümleyin, soruyu kendi özel hayatınızdaki olaylar ve kişilerle paralellikler kurarak cevaplayın, bilgisayarın başından kalkıp kendi etrafınızda üç kez dönün ve hayatınıza renk gelsin. benim de aklıma birbiriyle hiç bağlantısı olmayan ama yanyana yazmak istediğim kelimeler gelsin. kravat. portre. not defteri. tütsü. fotoğraf. tüy. televizyon. kulaklık. sen. ben.

iki nokta. yanyana.

No comments: