Saturday, October 17

möh.

bir süredir, içinde bulunduğum anı sallamayıp sadece gelecekte belirlediğim noktalara ulaşma amacıyla yaşadığımı farketmiş ve bundan da yeterince sıkkınlık duymaya başlamıştım ki daha kötüsü oldu, o belirlediğim ve beklediğim gelecek anları da tad vermemeye başladı. çok felsefik birşeymiş gibi görünmüş olabilir de kastettiğim aslında tüm haftayı cumartesi olsun diye yaşamak gibi birşey. mevsim değişimi midir, gezegenler yine birbirlerine mi giriyordur nedir içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor, hiçbir şey bana keyif vermiyor. kırtasiyeler çoktan gözden çıkartmış 2009'u, 2010 takvim ve ajandalarının reklamını yapıyorlar; halbuki yıl "abi o değil de yılbaşında ne yapıyoruz?" sorusunun ilk sorulduğu gün biter benim için. bari kalan ayları düzgün yaşayalım diyeceğim, olmuyor; zira aylardır sabırsızlıkla beklediğim 29 ekim tatili ve istanbul ziyaretinin bile hevesini kaybettim. artık ne yapayım kaderime razı oldum, hayatıma girecek keyif verici madde ya da insanları bekliyorum. hangisi önce gelirse.

7 comments:

Leah said...

Böyle bekledikçe de inadına gelmez biliyosun di mi :/

Anonymous said...

ot, iyidir...

İlker Yılmaz said...

geçmiş zamanda böyle birşey farkedip hayatıma başka bir yön vermiştim. sonucunda şu an eski boktan yaşantıma dönmek için çok uğraşıyorum. tüm haftayı cumartesi olsun diye geçiştirmek benim için en iyisiymiş aslında.

keyif verici insanları bulmak en güzel çözüm yolu.

Atilla Nesipoğlu said...

en iyisi keyif verici madde ile gelen insanlardır =)

aycan said...

harbiden ya yıl başında napıoruz?

shenem said...

ben de ayynı bu psikolojiyle izmirimi bırakıp istanbula yerleştim. gerçeği sölemek gerekirse harbi keyfim yerine geldi voodoo.yeni insanlar falan ,nefes mi aldım ne..izmir sevgilim gibi,ama istanbul aşkım oldu yha

Sinan Kolat said...

cumartesi aynısını twitter'a yazdığında ikisine birden boğuluyodum, ankarayı bilmem ama istanbul iyidir o konuda